Kimi İçin Kral Kimi İçin Yaşam

 
     25 Haziranı 26 Hazirana bağlayan geceydi,saat 2 ya da 3 suları... Uykuya dalacaktım ama bir türlü beceremiyordum çünkü sürekli göğsüme bir ağrı giriyordu. Denedim hem de çok denedim uyumayı ama bir türlü olmadı,nefes alamıyordum resmen. Neyse ben de küçük oturma odamıza gidip kendimi belki TV başında uyurum ümidiyle ikili koltuğa attım. Kanalları zaplamaya başladım,malum  o saatlerde pek bir şeyler bulamazsınız. En iyisi bir müzik kanalı açmaktı. NR1'ı açtım ben de. Allah allah, idolüm olan Michael Jackson kliplerine uzun zamandır yer vermeyen bir kanal nasıl olur da gecenin bir vakti arka arkaya R.I.P King of Pop başlığı altında program yapıyordu? Fazla durmadım aslında üstünde. Çünkü M.J söz konusu oldu mu çıt çıkmaz benden,sadece oturur izlerim. O benim için ayrı bir dünyadır. Hani derler ya ünlüler için Onlar da insan! diye,Michael için kimse bunu diyemezdi. O insan değildi benim için,kahramandı,en yakın arkadaşımdı,çocukluğumdan beri dinlediğim tek şeydi,öğretmenimdi,ağabeyimdi,sevgilimdi... 
    Daha sonra altyazılar akmaya başladı ekranda,Michael kelimesinin geçtiğini görür görmez ilgimi çekti ve okumaya başladım. Keşke okumasaydım,keşke hiç açmasaydım o kanalı,keşke uykum gelseydi de uyusaydım onunla beraber uyanmak üzere, gözlerimi açtığımda This Is It konserlerinin haberleri gün ışığım olsaydı, keşke gözlerimi açtığımda o da benimle soluk alıp verseydi aynı atmosfere...

  
  O Michael Jackson...King Of Pop...Medyanın göz bebeği, yaratıcılığın nirvanası, görsel şovun atası, modern dansın yaratıcısı, benim bir parçam... Off the Wall ile hayatımıza girip Thriller gibi mükemmel bir albümle tam da merkezimize oturdu. Bad albümüyle single rekorları kırdı. Bana göre gelmiş geçmiş en iyi albümlerden biri olan Dangerous ile muhteşem bir turneye çıktı. History ile onu hiç kimsenin yıpratamayacağını bize gösterdi. Michael Jackson hayranlığı öyle bir hayranlıktır ki hiçbir şarkıcı buna ulaşamaz. Hiç biri onunkiler gibi fanlara sahip olamaz.
     
 25 Haziran 2009'da güneş hiç gelmemek üzere gitti müziğin üstünden. Ne o güneşin ışıklarının kırıntılarından eser var şimdi ne de bize her anlamda ilham veren o peri tozlarından. Bir tarihin yok olup gitmesi gibi. Aradan 3 yıl geçmesine rağmen,güneş hala doğmadı müzik dünyasında. Hala Michael'ın yasını tutuyor. Piyasadaki şarkıcıların çoğu Michael sayesinde varlar. Kim inkar edebilir ki bunu? 
      Michael Jackson,sen benim için bir prenstin. Beyaz atlı istemiyordum ben, moonwalk yapsın yeterdi. Kıvırcık saçları alnından aşağı süzülsün, şapkası yüzünü kapatıp gizemli bi hava katsın, elindeki o ihtişamlı beyaz eldiveni gözlerimi kamaştırsın istedim hep. Şarkıları ayaklarıma dolanan kelepçeler gibi dansa ve ritme tutsak etti beni,etmeye de devam ediyor. Sesinin yumuşaklığı sarıp sarmalıyor her dinleyişimde ruhumu. 

      O benim aldığım her nefeste hissettiğim tek hayaldi belki de. Ve bu hayal bir başka dünyanın gerçekliğinde yaşamaya devam ediyor şimdilerde ve kulağıma o 
satırlar fısıldanıyor "I just can't stop loving you..."





      

Yorumlar

Popüler Yayınlar