Bir Kızın Kalbiyle Oynamak

Bir kızın kalbiyle oynamak kırık camlar üzerinde yürümeye benzer

Hissetmeden acıyı ölmeye…

Son kez bakarken arkana geri dönmene benzer

Umut varken boşluğa bakmaya…

Yorgan altında mışıl mışıl uyumak isterken çıplak kalmaya benzer

Kabuslarınla baş etmeye çalışırken karabasanın kendisi olmaya…

Cin olup adam çarpmaya değil…

Azrail olup can almaya benzer

Yemyeşil doğada bir kara bulut değersizliğine gömer insanı

Eskimiş eşyaların yırtık yüzeylerinde gezinen toz zerreciklerine benzer

Pespembe yanaklardan süzülen şeffaflığa…

Bodrum katta sessizce duran ayakkabıların çiftsizliğine benzer

Bir şarkı mırıldanırken sözlerini unutmaya…

Bembeyaz bir sayfaya imza atacakken kaleminin olmamasına benzer

Yükünü boşaltırken omuzlarının ağırlaşmasına…

Parmağındaki yüzük sıkarken çıkarıp atmaya değil

Kolyen boynunu bir tasma gibi sıkarken nefes almaya çalışmaya benzer

Göz kapakların açılırken pencerelerin kapanmasına…

Kendini gitarının büyüsüne kaptırmışken tellerin bir bir kopmasına benzer

Neşeyle çalınan ıslığın rüzgara karışmasına…

Hayatını akıttığın duvarların kokusunu içine çekmeye benzer

Sarmaşıkların üstünü örttüğü bir labirentte kaybolmaya…

Denize vuran yakamozun büyüsüne değil

Yavrusunu taşırken öldüren anne kedinin ızdırabına benzer

Maskenin arkasındakinin aslında sen olmamasına…

Ya da senin sadece bir maskeden ibaret olduğuna…

                                                                         Nilsu SERTOĞLU