Greed the film: Finale (by Eric Von Stroheim)


    Yıl 1924, Hollywood iyiden iyiye paranın döndüğü bir sinema canavarına ruhunu satmış durumda. Yapılan her film reel dünyayı göz ardı edip sizi pespembe bulutların üzerinde uçuruyor. Zaten 1.Dünya Savaşı'nın yaraları daha sarılmamış durumda ve gelecek yeni bir savaşın ayak sesleri toprağı titretiyor. İnsanların kaçacaklar tek yer cennette açılan kapılar ardındaki o devasa beyaz perde. Peki ya Avrupa'dan biri çıkıp "Hayır, üzerinde bulunduğunuz bu ucube yer küre zevk ve sefa dolu değil. Bunu kabul edin ve biraz olsun değişmeye çalışın. Sizin aynanız aslında bu." diyerek inanılmaz bir film çekerse?    
     Eric Von Stroheim'i çoğumuz Sunset Boulevard'daki o yol gösterici, yumuşak kalpli,kel uşak amca Max olarak tanırız. Oysa sinemaya yön vermiş en önemli yönetmenlerden biridir kendisi. Bazı sinema eleştirmenlerince The Greed gelmiş geçmiş en iyi film kabul edilir. Foolish Wives,Blind Husbands gibi yenilikçi filmler çeken bu Avusturyalı ustanın bir lafı vardır "Bugüne kadar sadece tek bir film çektim o da Greed'dir."    
     Greed aslında 7 saatlik bir film olmasına rağmen, diktatör film yapımcıları sıkıcı buldukları için 2 saate kısaltılmıştır. Orjinaline şuan ulaşılamamaktadır, en fazla 4 saatlik bir uncut kısmı bulunmaktadır. Bir çok yönden sinemada devrim niteliğinde olan bu filmin final sahnesi gerçekten de çöl de çekilmiş hatta bu uzun çekim sırasında oyuncular güneş çarpması yaşamıştır. Kubrick gibi her şey mükemmel olmalı hastalığına yakalandığı sanılan bu esrarengiz yönetmenin Godard,Lars Von Trier gibi önemli yönetmenlere de harita olduğunu unutmamak gerek tabi.   
     Bu final sahnesini kısaca açıklamadan önce bir özet yapmamız gerekir. Doktor "Painless" Potter 'ın karısı lotodan 5 bin dolar kazanır. Durumları iyiyken kullanmadıkları bu para giderek yoksullaşmaya başladıkları sırada onlar için bir umut olur. Fakat kadının gözünü para o kadar boyamıştır ki açlık umurunda bile değildir,parayı harcamaya kıyamaz. Doktorumuz sahneye çıkar ve daha fazla dayanamayarak karısını öldürür ve sonrasında parayı alıp kaçar...   
     Finale gelecek olursak, para hırsı karakterimizin dünyasını sapsarı yapmış durumdadır - altın sarısı. Çölün ortasında hapsi boylamaya doğru yol alırken onun aklını çelen tek şey çuval dolusu altındır. Karısına yaptığını yanındaki şerife de yapar. Aniden silahı alır ve aralarında bir çatışma,kavga başlar. Tam o sırada şerifin elindeki kelepçe ikisini birden bağlar ama doktorumuz öldürme güdüsüne kendini o kadar kaptırmıştır ki bunu fark edemez bile. Son olarak şerif ölür, adam tam zafer gülümsemesini suratına yerleştirecekken kelepçeleri görür ve zafer yerini ölüm korkusuna bırakır. Şerif ile birlikte kendisini de öldürmüştür aslında. Daha sonra sadece paraların sarısına ve üzerindeki kan lekelerine odaklanır kamera. Doktor ayağa kalkıp kafesteki kuşu alır ve kendini onun yerine koyup hasret kaldığı özgürlüğe kavuşturur kuşu...    

Yorumlar

Popüler Yayınlar