Pazar Sabahlarının Gidişleri
Kaç gidişlere göz kırptı bu biçimsiz yüz
Ve daha kaç ayak sürünüşüne maruz kalacak bu süngülü kulaklar?
Her bir yokluk daha da büyüyor kapalı kapılar ardında
Geride bırakılan bir tutam umut olsa da...
İç çekişler kış bacalarının tütsülenişini andırıyor griye çalmış
Uzun,derin bakışlar ok gibi fırlıyor hayali hedefe doğru
Asla başkasınınkine değmeyecek parmak uçlarım
Kaybettim çünkü ben kendimi henüz yazılmamış bir kaderde
Naifçe geçti başucumdan yalnızlığın soluğu sessizliğe karışmadan
Tünemiş meğerse odanın her bir köşesine bölüne bölüne
Sineye çektiklerim dolanacaklar ayaklarıma sıkıca,biliyorum
Bu yüzdendir saatlerce uyuklayışım pembe yastıklı kanepede
Şimdi bulutlar dans ediyor ya hani üzerimde
Dönüp bakamıyorum bile ahenklerine bencillik olur diye
Sensiz oturamıyorum deniz kenarındaki o bankta mesela
Olur da bir gün dizim dizine değer, açılır kanatlarım sana doğru diye
Kaldırmayı düşünürüm masa üzerine saçılmış kırışık resimleri
Bana bakan samimi gözlerin altındaki mor hüzünlerin solgunlukları
Şimdi gidişlerinle bir güneşi doğdurduğunu sanıyorsun
Oysa güneş beni daha da içine çekiyor bu güzel pazar sabahında...
Nilsu SERTOĞLU
Yorumlar
Yorum Gönder